murathanay

Mevlana C.Rumi: Aşk-ı Şems – Divan-ı Kebir’den Seçmeler-2

slide78• Ey Tebrizli Şems! Beni harap ettin, sen hem sakîsin, hem şarapsın, hem de şarap satan!

• Gel ki, Şems-i Tebrîzî aşkın süretidir, şeklidir. Zira onun aşkından, sema’ın ağzı, dudağı açıkta kaldı.

• Ben Şems-i Tebrîzî’nin hallaç yayıyım. Şems’in ateşi bu hallaç dükkanına düştüğü için, Mansur hazretleri o aşkı tatmış da sevine sevine darağacına asılmıştır.

• Tebrizli Şems, Hakk güneşi gibi parıldıyor. Onun güneşinin parıltısından şu gönül seher vakti gibi olmuştur.

• Ey Tebrizli Şems! Seninle diri olmayanlar var ya, işte ben onların yanında ölürüm de senin yanında dirilirim. Devamını Oku

Tarih Gönderen murathanay 1 Yorum

Münir Özkul: Yaşar Usta: Dokunma Aileme

Kötüler kendilerine tahammül edildikçe daha çok azarlar. (Lev Tolstoy) Devamını Oku

Tarih Gönderen murathanay Yorumlar

Mevlana C.Rumi: Aşk-ı Şems – Divan-ı Kebir’den Seçmeler-1

slide77•Ey Tebrizli Şems! Sen, harf bulutu altında gizlenmiş bir güneşsin. Senin güneşin doğunca, sözler yok olur, dağılır, gider.

•Tebrizli Şems muma benzer. Fakat bütün mumlar onun pervanesi olmuşlardır. Çünkü onun gönlünün içinde bambaşka bir alem vardır.

•Sen o dikenden kaç, güle git, gül bahçesine git! Gül de, gül bahçesi de Tebrizli Şems’in gönlündedir. Çünkü Tebrizli Şems baştan başa bir bahardır.

•Her ne kadar bu varlık, varlık madeni olan Tebrizli Şems’ten bir kırıntı, bir kesinti ise de, o kesinti cana perde oluyor, asıl madeni göstermiyor. Devamını Oku

Tarih Gönderen murathanay 1 Yorum

Büşra Özbal: Dünya’ya Barış Dağıtalım (Çocuk ve Barış)

Küçük şair Büşra Özbal barışı yazmış. Büşra’ya göre barış, büyüklerin akıl edemeyeceği kadar derin bir mesele ki, barışı küçüklerin sağlayabileceğini haykırıyor ve tüm küçüklere çağrıda bulunuyor. Bunu yaparken Büşra aslında insanoğlunun iki cinsten oluşmadığını, üçüncü bir cinsiyetin de var olduğunu kanıtlıyor; kadınlar, erkekler ve çocuklar… Devamını Oku

Tarih Gönderen murathanay Yorumlar

Murat Hanay: Aşk Geçti Kalbimizden…

slide76Ey kendi kalbine yabancı duran kişi!
Umuda açılan dünya, aşk kokusu ve cennet projesi tanışlıkta,
gayri kilitli kapılar, ardı aşk sahtesi, koyu hüzün mavisi…
Tanışmak vakti geçti gayrı, sus…

Ey kendi kalbine yalancı duran kişi!
Doğru diyeceklerin vardı,
çığlıkların dağıldığında yokuşun kıvrımlarına,
aşk tümceleri yankılanacak ve kendinden geçecektin…
Söylemek vakti geçti gayri, sus… Devamını Oku

Tarih Gönderen murathanay 1 Yorum

Seyyan Hanım: Hasret Türküsü

Bu bir hasrettir, lakin türkü değil… bu hasret dolu yüreğin derin bir haykırışı, iniltisi… bu hüznün gönülden yankısı… Lakin bir türkü değil… Devamını Oku

Tarih Gönderen murathanay Yorumlar

Can Dündar: Sarı Lira Gibi Ömrümüz

slide75Yaşamak değil bizi bu telaş öldürecek,
Bırakın Paris’te ılık rüzgârlarla
taratmayı saçlarımızı,
sevgilimizle doyasıya sohbet bile edemedik biz.
Gözümüz saatte söyleştik hep,
koşuşur gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık.
Hep yetişilecek bir yerler vardı,
aranacak adamlar, yapılacak işler. Devamını Oku

Tarih Gönderen murathanay 1 Yorum

Murat Hanay: Ellerinde Bir Vefa, Sonra Hasret…

slide5Söz gümüşse, sükut hüzün.
Hüzün aşkın çocuğu,
doğurur velhasıl aşkı hüzün…

Dönülmez yollar yordu.
yolu-yordu, ölü-yordu bahardan bile dirim,
den elim kaydı aşkla, aşk birbirinden.
Bir kenara attım üzüncümü, sevincimden gayrı uzağa.
Ağa düşürmek değil mi serzenti gergefi koyuluğunda.
Aşk yoksuzluğu, öğrenir aşk, aşktan da yoksulluğu.  Devamını Oku

Tarih Gönderen murathanay 2 Yorum

Belkıs Özener: Sevemedim Karagözlüm

Sevemedim kara gözlüm seni doyunca
Hep kıskandım seni elden yıllar boyunca
Kuşlar gibi ikimiz bir yuva kuralım
Ayırmasın mevlam bizi ömür boyunca Devamını Oku

Tarih Gönderen murathanay Yorumlar

İsmet Özel: Me’l-ange – 4.Ya Melekler Olmasaydı

slide74Biz insanlar “daha var” diyoruz. Doğrunun hasına, güzelin eksiksizine, haklının şaşmazına dokunmaklığımıza daha var.

Demeden edemiyoruz.

Ama bir yandan da, geç kalmayı kendimize yediremediğimiz için; üstelik geç kalışımızın mazeretini kabul-edilmeye değer bile olsa kendimiz beğenmediğimiz için “ vakit yok” diyoruz.
İndirgenemezi isteyene kadar var bir şey. Onu henüz istemiyoruz. Kendimize tanıklık etmek için ise kaybedecek vaktimiz yok. Devamını Oku

Tarih Gönderen murathanay Yorumlar
Copyright © 2011 – 2014. Powered by Murat Hanay. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede yer alan eserlerin telif hakları eser sahiplerinin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Bu site hiç bir şekilde kâr amacı gütmemekte olup, yer alan tüm içerikler yalnızca bilgilendirme amacıyla sunulmaktadır. Bir eserin veya yasal temsilcisinin istekte bulunması halinde, kendisine ait eserlerin siteden 24 saat içinde yayından kaldırılması garanti edilir.