sevgilim sabahın erkenini seviyor,
ben geceyi ve esmerliğini onun,
o dorukları seviyor, korkuyor bundan
ben rüzgarla buluşan tepeyi, tuhaflığı,
ona bir yeşil gülümsüyor,
ben, hayatı delice sevdiysem nasıl,
diyorum, seni de öyle.
o kendi boşluğunda oyalanan günlerde
canı sıkılan bir çocuk gibi uyuyor,
ben göğe bakıyorum geceden,
kendi çukurunu bulmuş deniz gibiyim
diyorum, yanında,
o sabahları eğilip öpüyor denizi.
çıplağın çıplağımda, rüzgarın dağımda olsun,
esmerliğin gecemde, öyle kal.
“bulutlara bak, gidiyorlar, hızla” diyorsun,
yağmur bir yalıyor yüzümü,
bir duruyor. sabahları eğilip yüzüme
öpüşün geçiyor bir, bir duruyor aklım.
su ve rüzgar, dağ ve doruk, sonsuz hepsi,
oysa camdaki sardunya gibi üşür
bana biçtiğin ömür, ölüm geliyor aklıma bir
bir, çıplağın çıplağımda.
rüzgarın dağımda olsun esmerliğin gecemde
öyle kal, sana sonsuz sarıldığımda.
Birhan Keskin
Gecenin yarısı;
Bir kitabın orta yerinden başlamak gibiydi seninle birlikte olmak..
Başını anlamadan sona yaklaşmak.
Sonunu okuyamadan uyuyakalmak..
Ve uyandığında kaldığın sayfayı karıştırmak.
İşte böyle birşeydi seni yaşamak…
Yarım yamalak…
CAN YÜCEL