Murat Hanay: Şehir…

slide28“Konuşur mu hiç şehir?” derler…

Konuşmasa da şehir, kocaman bir ağzı vardır. Tüm pisliğimizi yutan kocaman ağzı… dili, kulakları, burnu, kalbi vardır. Uzun topuklarımızda bulur kendini, adımlarımızdadır kalp atışları. Biz yaşadıkça yaşar, zaten nefesimiz hep ona çarpar. Her şeyimize şahit bir yanı vardır, yaşanmışlıktan alır can suyunu. Yani insandan…

Konuşmasa da şehir… en azından susar! Çok şey biliyor sanki suskunluğunda. Tüm çığlıkları toplamış, kendine tercüman ediyor ayak izlerini. Sarıp sarmalıyor yaşanmışlığı, kavgayı, kıyameti… adamın yüz çizgilerinden topladığı hüznü, kadının saçlarından dökebiliyor. Nefes şehirde doğuyor ama bir sokak çocuğunun dışlanmışlığında son buluyor…

Konuşmasa da şehir… en azından dinler! Kaybolur tüm fısıltılar şehrin sokak aralarında. Kimsecikler duymaz, sadece şehir duyar. Sonra günahlarımızı yüzümüze kusar. İçsel bir tanıklık yapar. Tüm günahlar duvardan duvara şakağımıza bir şamar gibi çarpar.

Konuşmasa da şehir… koklar! Tüm kokuları maliyetine satar. Bir adamın edepsizliği bulaşmıştır sokak lambasına ya da parkın emektar taburesine. Gece olunca edepsizce yanar lamba, gün doğunca utanır tabure…

Şehir konuşur mu demeyin! Duymak istemeyene ne diyecekmiş ki şehir? Konuşmasa da dinler! Bir merhaban yoksa, hiç çıkmaz bir sokak bulamamışsan, her sokak öyle ya da böyle çıkmışsa bir yerlere, bir gece vakti derdini dökmemişsen utangaç taburenin üstünde, biçare kalamamışsan, hep bulunacakların peşinden koşmuş, her aradığını bulmuşsan, hiç umudunu yitirir gibi olmamışsan ne söylesin ki şehir?

Gün üstüne örttüğünde zifiri yorganı, aramıza karanlık girer. Aydınlık perdesini sıyırınca yeryüzünün gergefinden, işte o zaman şehir yalnızca bana güler…

Konuşmasa da şehir… sorar gibi… susar hiç yoktan! Konuşmasa da şehir… en azından dinler! Susmuşsa şehir, rüzgar esiyorsa hafiften, uyumuşsa yeni doğanlar, çöken karanlığa edepsizce yanıyorsa lamba, kaldırımlar kağıt, topukların kalem, adımların yazıyorsa; tüm yorgunluğu süpürürken; harflerini, seni de süpürmüyorsa çöpçüler… konuş işte, şehir seni dinler…

Konuş dedi şehir! Dilimden aşk döküldü. Dinledi, sağanak oldu, ağladı şehir. Aşık oldu şehir, benim gibi. Unutulmak için öğrenmemişti, öğrenmek içinde unutmadı. Varlığını unuttu şehir, pisliğini… kanadı yaralanmış adresleri… ve hatırladı şehir, aşkı… çağırdığında gelmek, bazen çağırmadığında da. Aşk… şehrin çıkmaz sokaklarında yolunu kaybetmek… Aşk… Ne gelmişliği, ne de gitmekliği… arafın sırrı! Bu sürüncemede aşk kendini de öldürüyor. Sokak aralarında rüzgarıyla aşkın cesedini, yine şehir süpürüyor…

tüm yalnızlara…

 

 

Murat Hanay / 28.05.2011

Tarih Gönderen murathanay 3 Yorum

3 Yorum - Murat Hanay: Şehir…

  1. Nur HANAY

    Konuşmasada şehir dinlemesini iyi bilir…

     
  2. Nur HANAY

    Zaten bir şehir hemen açmaz kendini size; keşfedilmeyi bekler, dirhemle sunar maharetini; kusurunu gizler.

     
  3. asmin

    her zamanki gıbı yıne bize hitap etmişsiniz kaleminize saglık selamlar…

     

Yorum Yapın

Bu yazı 14.920 kez görüntülenmiştir
Copyright © 2011 – 2014. Powered by Murat Hanay. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede yer alan eserlerin telif hakları eser sahiplerinin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Bu site hiç bir şekilde kâr amacı gütmemekte olup, yer alan tüm içerikler yalnızca bilgilendirme amacıyla sunulmaktadır. Bir eserin veya yasal temsilcisinin istekte bulunması halinde, kendisine ait eserlerin siteden 24 saat içinde yayından kaldırılması garanti edilir.