Özenle soyduğum şu elma söyle şimdi kimindir?
Özenle ne yapıyorsam bilirsin artık senindir.
Suya giden bir adam meselâ omuzunu eğri tutsa,
güneş su ve adamın omzundaki eğrilik senindir.
Ayağa kalkarsın, adına uygunsun ve haklısın.
Kararan dünya bildiğin gibi sık sık senindir.
Kararan dünya, yeni bir güle bir ateş parçasıdır.
Bir ateş parçasından arta kalan soylu karanlık senindir.
Bir deneyli geçmişi aldın geldin yeniyi güzel boyadın.
Ben bilirim sen de bil ilk aydınlık senindir.
Benim sevdiğim su senin suyunun öz kardeşidir.
Senin soyunun bıraktığı güçler artık senindir.
Çünkü bir silâh gibi tutarsın tuttuğun her şeyi,
her yeri bir uyarma diye tutan ıslık senindir.
Senindir ey sonsuzveren ne varsa hayat gibi
tutma soluğunu, genişle, öz ve kabuk senindir.
Ey en güzel görüntüsü çiçeklere dökülen bir çavlanın
aşkım, sonsuzum, bu dünyada ne var ne yok senindir.
Turgut Uyar
Sordum, AŞK’ın sırrı nedir ? Dedi: Yâr’da yok olmaktır…
Sordum, Yârin isteği nedir ? Dedi: Samimi olmaktır..
Sordum, samimiyet nedir ? Dedi: Hep yâre bakmaktır..
Sordum, bu nasıl olacak ? Dedi: Nefsi bırakmaktır..
Sen ve Ben gafletini aşıp, “BİZ” oLanların rızkıdır ‘AŞK..’ Dedi ve arkasına bakmadan çekip gitti… şimdi biz olacagım bir dostu nereden bulacagım ?
Açtım ellerimi baktım gözlerine, ne istediğimi biliyordu.
Peki istediklerimi verebilecek kadar yürekli miydi?
İşte bütün mesele buydu…