Sevdanın kavurduğu bir can taşıyorum.
Sevdanın…
Bilmezdim. –di’lerin –yor’lara kavuşacağını.
-acak’ların, -acağız’lara kaçacağını bilmezdim…
Bana sımsıkı sarıldığını,
Suyun toprağa karıştığını,
Şirin ile; Leyla ile yarıştığını…
Bilmezdim…
Gelmezdin…
Aşk mevsiminde,
Çekmeseydim sevdanın kokusunu içime.
Bir deli aşık olmasaydım…
Adım umut, yaşım sabır olmasaydı.
Beni yakan seni de yakmasaydı,
Dolup dolup taşmasaydı sevdam,
Taşıp da yüreğine değmeseydi…
Gelmezdin…
Beklemezdim…
Nefesimin hırıltılarına karışmasaydı adın,
Boğulmasaydım gözlerinde,
Hem derdim, hem dermanım olmasaydın,
Ve dahi dokunmasaydın gönlümün taşralarına,
Sen…
Sen olmasaydın…
Beklemezdim…
Bir duru su olmasaydın yüreğime akan.
Yüreğim yangın yeri.
Akmasaydın yangınıma.
Benden alıp kaçmasaydın bir yanımı,
Eksik kalmasaydım sensiz…
Beklemezdim…
Sevdanın kavurduğu bir can taşıyorum…
Sevdanın…
Ben artık sevdam için yaşıyorum…
Hasretle büyüttüğüm…
Özlemle doldurduğum gönlümü,
Aşkla doldurup, coşkuyla taşırıyorum…
Kalem kağıdı öpünce, ince ince nağmeler yazıyorum…
Sevdanın kavurduğu bir can taşıyorum.
Emrine amade.
Bir can taşıyorum.
Başım gözüm üstüne.
Sen nereye akarsan ben oraya yatarım.
Sen nereye akarsan; işte orada ben varım.
Dediğin gibi olsun…
Su aksın yatağını bulsun…
Murat Hanay / 31.05.2012
Daha dedi yüreğim daha çekeceksin…! Ellerin acıyacak ayrılığı yazmaktan ve sen çizemesen de sevdayı, ressam olacaksın. Bulutları andıracak gözlerin, yağmur olup akacaksın her gün her an. Bir toprak ustası olup sır vereceksin toprağa. Sır olacak senin sevdan. Yedi kat toprağın altında, binlerce defa yanacaksın ve yandıkça pişeceksin hayata. Daha çekeceksin dedi yüreğim, daha çekecek..! Her gün biraz daha. öyle kolay mı sandın ”GÜNEŞ’İ ” sevmek yan yandıkça göreceksin dedi. onun ateşinde kavrulmadıkca dilin seviyorum demesin. Bırak yüregim de bana saklı kalsın.