Masallarını avlayan korsanlara vuruldun
Sualini abes buldu müneccimler
Ezberlenmiş uçurumların kenarında oynuyordun
Gece sır tutan ağzıyla, ağaran günü öptüğünde
Solmuş bir gülün izi kaldı senden
Nisanları isyana çağıran
Nuh’un yarısı kadar derin
Meryem gibi sakındığın yerlerinde
Çıbanlar çıkaran aşkı
Kilitledin kalbinin karanlık odalarına
Bir bir yırttın hayal perdelerini
Çözülmedik kendin kalınca bulmacanda
Takvimlerin yabancısı parmakların
Şimdi uslanmadan geriye sayıyor günleri
Kehribar bir tesbihin tanelerine dokunur gibi…
Atilla Ayçil