Alnıma dokunup, küçük elini saçlarımda sakladığında gerçekten titreyen biri var mı? Sesim istemeden sertleştiğinde kıpkırmızı olan bir yüz var mı gerçekten? Yanıma çekip kendi göğsüme bastırdığımda inip kalkan bir göğüs var mı, dudaklarım dokununca sımsıcak olan dudaklar var mı?
Düşün! İyi düşün. Hemen yanıt verme. Bütün bunların doğru olduğunu ve benim düş görmediğimi söyleme bana. Bana acıma. Kimse acımasın bana. İzin vermeyceğim kimsenin bana acımasına. Benim gözyaşlarım benimdir, bana aittirler, yüreğimden gelir, gözlerimden boşalırlar. Neden bana ait olan acının içinde yıkanmak isteyen o el usulca beni okşuyor?
Acılarımı alıp uzaklaştırmak isteyen biri olabilir mi? Mümkün mü birisinin beni sabırsızlık ve merak içinde beklemesi, pırıl pırıl gözlerle uzaktan beni izlemesi, yaklaşan adımlarımı nefesini tutarak dinlemesi? En sıradan sözlerimin hatırlanması, küçük bir bakışımın mutluluk vermesi mümkün mü? Devamını Oku