Bir akşam vakti.
Esaret mevsiminde, Ağustos’un ilk günüydü.
Yalnızdık…
Ve hava serindi.
Yani muhabbetin tam yeriydi.
“Babam gibi” dedi usta.
Sanki yüreğinden bir hançer çekilir gibi.
İçinde bir şeyler takılı kalmıştı bu hususta.
Sanki insan yutkunamıyormuş gibi.