Bir öğrencisi Mevlana’nın önündeki masaya bir takım kitaplar bıraktı ve herkes yerini aldı.
– Bağışlayan ve esirgeyen Allah’ın adıyla… diye söze başladı.
Mevlana’nın konuşması ağaçların hafif bir rüzgar karşısında kıpırdanması kadar yumuşak, sözleri gösterişten uzak ve zarif, kalabalığa kaçmadan sade olmalarına karşın Şems’e bir devenin homurdanması gibi geliyordu.
Kulaklarını kapamayı denediyse de o güzel ağzın açılıp kapanışı onu iyice çileden çıkardı. Sonunda artık dayanamadı. Devamını Oku