Hani küçücük bir çocuk yüreği ellerinde, baksan ellerine görürsün koskocaman yüreğini…
Temiz kalpli her çocuk gibi…
Birgün bir kağıt alır kendisi gibi küçücük bir gemi yapar da bırakır ya dereye…
Sonra arkasından bakar takip eder gemiciğini…
Gemisinin yüzmesi demek hayallerinin gerçekleşmesi demektir bütün umudunu bağlar o gemiye…
Oysa ki kağıttandır gemi dayanamaz suyun gücüne, bırakır kendini o güce…
Bilir umut olduğunu, üzerinde hayaller kurulduğunu ama elinden bir şey gelmez dayanamaz…
Çocuğun haberi yoktur bu güçten bu yüzden umutludur geminin yüzeceğinden…
İzler gemisini yani umutlarını sonra bakar ki gemicik mahkum olmuş suyun derinliklerine…
İşte sen o deresin, ben de sende yüzen kağıttan gemi…
Meçhul
Ağlayabilir miyim gönlüm? Müsaadenle..Şöyle katıla katıla şimşekli bir gökyüzü gibi.Günaha batan tüm kirliliğin ile Ağlayabilir miyim? Öylesine ama ölesiye.. Bu can çıkana kadar bedenden. Nefsimin nefesi kesilesiye.Pembe güller mor menekşelere düşesiye..Sol yanımın ateşi yükselesiye kadar..Kendi omzumda kimseciklere yük olmadan, Ağlayabilir miyim?