Farkında mısınız?
Sizi duyabiliyorum.
Varlığınızı derinden,
hissedebiliyorum yeniden.
O hiç tanışmadığınız kederi,
gömdüğünüz pişmanlıkları anlayabiliyorum…
Farkında mısınız?
Sizi görebiliyorum griden.
Yitirdiğiniz renkleri,
ve acısını keşfettiğiniz cevherin.
Unut(ul)muşluğunuzu anlayabiliyorum…
Farkında mısınız?
Düşüyor tâcınız,
iniltileriniz de üzerinizden.
Dehşetle sevdiğinizden,
severcesine nefret ettiğinizi.
Varlığımdan bihaber olsanız bile,
yüreğinize dokunabiliyorum…
Farkında mısınız?
Üşüdüğünüzü biliyorum yüreğinizden.
Melekler terk edince bizi,
sevdanın yangınından, ateşin serinliğine.
Çekemediğinizden çümbüşü, kaderin gergefinden.
Göz yaşlarınızı anlayabiliyorum…
Farkında mısınız?
Bu soğuk.
Bu,
bu çok sıcak…
Aynı şeydir aslında soğuk ile sıcak.
Ya ulaşmak için yanarsın,
ya da ulaşamadığın için donarsın.
Çaresiz kavrulacak yüreğiniz.
İster aşkla veyahut çaresiz, ıstırapla.
Bu çıkmazı anlayabiliyorum…
Murat Hanay / 06.02.2013