• Ey Tebrizli Şems! Beni harap ettin, sen hem sakîsin, hem şarapsın, hem de şarap satan!
• Gel ki, Şems-i Tebrîzî aşkın süretidir, şeklidir. Zira onun aşkından, sema’ın ağzı, dudağı açıkta kaldı.
• Ben Şems-i Tebrîzî’nin hallaç yayıyım. Şems’in ateşi bu hallaç dükkanına düştüğü için, Mansur hazretleri o aşkı tatmış da sevine sevine darağacına asılmıştır.
• Tebrizli Şems, Hakk güneşi gibi parıldıyor. Onun güneşinin parıltısından şu gönül seher vakti gibi olmuştur.
• Ey Tebrizli Şems! Seninle diri olmayanlar var ya, işte ben onların yanında ölürüm de senin yanında dirilirim. Devamını Oku